“Engellilik, yalnızca engellileri ve ailelerini değil, toplumun tüm kesimlerini yakından ilgilendiren, teşhisten iyileştirmeye, özel eğitimden rehabilitasyona, istihdamdan sosyal hizmetlere kadar genel bir anlayışla ele alınması gereken toplumsal bir konudur. Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de milyonlarca engelli insan bulunmaktadır.

Bedensel engel, genellikle insanların kendi iradeleri dışında oluşan bir engellilik halidir. Toplumsal bir zarar oluşturmaz. Ancak insanların kendi iradeleri sonucu oluşan düşünce ve fikir engeli topluma her zaman zarar verici sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. İnsanların engelli olmaları çeşitli faktörlere bağlı olarak meydana gelmesiyle birlikte, engellilerin normal bir hayat sürmelerinin ancak toplumsal duyarlılığın oluşturulmasıyla mümkün olabileceğini unutmamalıyız.

Engellilerimizin çağdaş bir toplumda, ayrım yapılmadan, toplumun diğer bireyleriyle eşit pozisyonda yer alabilmeleri için her alanda desteklenmeleri gerekmektedir. Onların yaşamdan mutlu olmaları, geleceğe güvenle bakabilmeleri ve üreten bireyler olarak kendi kendilerine yeter duruma gelmeleri için kamu kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve tüm vatandaşlarımız işbirliği içinde olmalıdır.

Bu vesileyle unutmamak gerekir ki; engelli duruma düşmek, hiçbir zaman hayatın sonu olarak değerlendirilmemeli; okumaya, öğrenmeye, sosyal hayata katılmaya bir engel olarak görülmemelidir.

03 Aralık Dünya Engelliler Gününde, engellilerimizin toplumsal hayata katılım ve başarmak yolunda gösterdikleri gayretlerden büyük mutluluk duyduğumu belirterek; herkesi engelli vatandaşlarımıza sahip çıkmaya davet ediyor, onlara sağlıklı, mutlu ve onurlu bir hayat diliyorum.”