Ülkemizde tanımı en çok tartışılan konulardandır laiklik. Ancak "Çoğul  Toplum"     ve "Çoğulcu Toplum" kavramları hem çok tartışılmış değildir hem de laiklik kadar eski / bilindik değildir. 

Çağımız toplumları, bundan yüz yıl önce farklı bir yapıdayken, bugün epeyce farklı bir yapılanma içindeler. Örneğin biz, dün, komşumuzun milliyeti nedir diye merak etmezdik. O bizim komşumuzdu. Yemeğimizden ona bir tabak göndermez/ götürmezsek yemeğimiz boğazımızdan aşmazdı. Bugün Apartmanımızın kaçıncı katında oturan Kürt ya da Çerkez; bitişik apartmanda kaç tane Ermeni ya da Pomak var; hangi katlarda yaşayanlar Alevi, hangi numaradakiler diğer tarikatlara mensup, biliyoruz. Bu gerçeklik gösteriyor ki içinde yaşadığımız yüzyılda toplumlar, dini, ırkı, hezhebi, ideolojisi nedeniyle farklı kimliklerde kişilerden, ailelerden oluşacaktır.
Böyle şekillenen toplumlara  "Çoğul Toplum" deniyor.   

Toplumlar böyle bileşenlerden oluşacağı için siyaset de diler dilemez bu yapılanıştaki toplumları yönetmek üzere şekillenecektir ve biz bu şekilde biçimlenen, bu anlayışla yönetilen toplumlara da Çoğulcu Toplum" denmektedir. 

Batıda birçok ülke bu şekilde biçimlenmeyi aşabilmiş ve yönetimini bu anlayışla  düzenlemiştir.
Dikkat edilirse kolayca görülecektir ki bu topraklarda, halkımızın söyleyişi ile  72.5 milet yaşamaktadır. ( Bozkurt Güvenç Hoca, Türk Kimliği adlı eşsiz eserinde bu sayıyı yarıya indirmiştir.) Bunca etnik ayrılıktan bir "millet yaratma" fikri, geride bıraktığımız yüz yıl için oldukça ileri bir hedefti ve galiba başarılmıştır. Çünkü neredeyse elli yıldır bu topraklarda çıkarılmaya çalışılan savaş ve ayrıştırma bunca cana rağmen, bunca çabaya ve paraya rağmen başarılamamıştır ve artık başarılamaz da çünkü21 yüz yıl farklı bileşenlerden oluşan çoğul toplumu, çoğulcu toplum anlayışı ile yönetmeyi hedeflemektedir. 

İktidar ne düşünür, muhalefet nasıl anlar bilemem; ama çoğul toplumlar laik olunmadan yaşatılamazlar.
Yani çoğulcu toplumlar ancak laik sistemle var olabilirler.
Türkiye Cumhuriyetinin temelinde de bu vardır. Onu yok ederseniz artık devletiniz Türkiye Cumhuriyeti değildir, başka bir şeydir. 

Laikliği de,  "din ile devlet işlerinin ayrılığı", devletin din kurallarıyla yönetilmemesi" gibi dar bir düzlemde değil, aklın ve bilimin yol göstericiliğinde, insan hak ve özgürlüklerine saygı ile yönetilmesi  olarak anlamak gerekmektedir.